Kuruluşu ve ilk gelişmesi itibariyle bir Osmanlı şehri olan Mostar, Fatih Sultan Mehmet döneminden bu yana sürekli ve istikrarlı bir gelişme göstererek tüzel kişiliği olan bir yerleşim merkezi statüsü kazanmıştır. 16.yüzyıl başlarından itibaren de Bosna’yı Adriyatik’e bağlayan koridorun parlayan yıldızı haline gelmiştir. Şehir bu dönemde Mimar Hayrettin’in 1566 yılında tamamladığı tek kemerli taş köprüsüyle tanınmıştır. 1878-1918 yılları arasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun egemenliğinde ikinci bir gelişme dönemi geçiren Mostar, 1918-1992 yılları arasında Yugoslavya Krallığı sonra da Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti toprağı olmuştur.

Yugoslavya’nın dağılma süresince ise Mostar, önce Yugoslav (Sırp) birliklerinin saldırısına maruz kalmış, bu dönemde şehir Boşnak ve Hırvatlarca birlikte savunulmuştur. Sırp birliklerinin püskürtülmesinin ardından, bu kez Hırvat güçleri Boşnaklara yönelik etnik arındırma faaliyetleri içine girmiş ve kentte 1994 yılına kadar sürecek olan ve meskun mahal muharebesi şeklinde geçen son derece yıkıcı bir iç savaş yaşanmıştır. Aradan geçen 20 yıl zarfında şehir kentsel ve sosyo-ekonomik anlamda kendini biraz olsun toparlayabilmişse de, savaşın izlerini bugün hala sayıları bir hayli fazla olan metruk binalardan gözlemleyebilmek mümkündür.